Londra’da yaşayan ve hafta sonu için farklı bir şehre tatile gitmek isteyenlere Oxford gezisi yapmalarını önerebilirim. Londra’dan trenle sadece bir saatlik mesafede bulunan Oxford; yemyeşil doğası, tarihi binaları, müzeleri, kafe ve restoranları ile kısa tatilinizi mükemmel kılmayı sağlayacaktır.
Oxford Gezisi İçin Ulaşım Tavsiyeleri
Londra’dan Oxford’a gitmek için eğer ucuz bir ulaşım yolu tercih etmek istiyorsanız otobüsle gitmenizi tavsiye ederim. Oxford’a giden farklı otobüs firmaları bulmanız mümkün Londra’da. Hatta bu şehirdeki outlet alışveriş merkezine günü birlik gidip dönmenizi sağlayan turlarda mevcut.
Otobüs bileti almak için, Cardiff Gezisi yazımı okuyanlar hatırlarlar, nationalexpress.com otobüs şirketini önerebilirim. Diğer bir alternatif ise oxfordtube.com olabilir sizin için.
Daha hızlı ancak biraz daha pahalı bir ulaşım yolu olarak trenle Oxford’a ulaşmanız mümkün. Yaklaşık £25’a gidiş-dönüş biletinizi thetrainline.com İnternet adresinden alabilirsiniz. Trenler Londra’da Paddington istasyonundan kalkıyor. İnternetten aldığınız bileti, istasyondaki bilet makinelerinden bastırabiliyorsunuz.
Oxford’da Konaklama
Oxford çok büyük bir şehir olmadığı için çok fazla otel yok. Özellikle hafta sonları kalacak yerler çok çabuk bir şekilde tükenebiliyor. Ben booking.com dan bulduğum, şehir merkezinden 5-6 km uzaktaki Lane House isimli otelde kalmıştım. Şehir merkezinden kalkan S1 numaralı otobüslerle otele ulaşmak mümkün.
Otel, çevresindeki tarlalar ve ağaçlarla adeta bir çiftlik evini andırıyordu. Zaten pek çok çiftlik hayvanını da otel çevresinde görmek mümkün. Şömine ateşi, köy tarzındaki ortamı ve zengin kahvaltısıyla farklı bir seçenek arayanlar bu oteli tercih edebilir.
Oxford’da Görülecek Yerler
Oxford 200 bine yaklaşan nüfusu ile çok kalabalık bir şehir değil. Şehrin %30’unu öğrenciler oluşturmakta. Londra’daki kadar çok fazla gezilecek yer olmadığı için önemli yerlerini birkaç günde gezmeniz mümkün.
Radcliffe Camera
Oxford Üniversitesine bağlı olarak kütüphane ve okuma odası olarak kullanılan Radcliffe Camera binası, James Gibbs tarafından tasarlanmış ve 1737-1749 yılları arasında Palladien tarzında inşa edilmiştir.
Şehrin simgesi haline gelmiş bu yapının içine girmek isterseniz, Bodleian kütüphanesine yapılan £14 ücretli tur kapsamında görmeniz mümkün. Daha detaylı bilgiyi ve giriş ücretlerini bodleian.ox.ac.uk/whatson/visit/tours/info adresinden alabilirsiniz.
Web : bodleian.ox.ac.uk/radcliffe_camera
Christ Church
Oxford Üniversitesine bağlı olan 1546 yılında Kral Henry VIII tarafından kurulmuş olan bu kolej, 600’den fazla öğrencinin eğitim gördüğü, görkemli binalarıyla şehir merkezinde yer alan bir okul. Üniversitenin sahip olduğu şapel, aynı zamanda bir katedral olarak yine Christ Church ismiyle ziyaretçilerini ağırlıyor.
Yıllar boyunca, filozof John Locke, şair WH Auden, Lewiss Carroll (Alice Harikalar Diyarında kitabının yazarı) ve 13 İngiliz başbakanı gibi ünlü isimler bu okulda eğitim görmüş. Ayrıca Albert Einstein, 1931-1933 tarihleri arasında burada ders vermiş.
Okulun ünlü diğer bir yapısı, yukarıda resmini gördüğünüz Tom Quad – Tom avlusu ve kulesi. Aynı zamanda üniversitenin ana giriş kapısı da burada bulunuyor. Harry Potter filmlerinin yapımcıları tarafından Londra’daki stüdyolarında bir replikası yapılmış olan ünlü Great Hall yine bu okulun içinde.
Her tarafı tarih kokan bu okulu siz de ziyaret edip dolaşmak isterseniz, aşağıda belirttiğim İnternet adresinden giriş bileti ve ücretler hakkında bilgi alabilirsiniz.
Web : chch.ox.ac.uk/plan-your-visit
Bridge of Sighs
Çoğunlukla ‘Bridge of Sighs- İç çekişin Köprüsü’ olarak adlandırılan Hertford Köprüsü, Oxford’daki New College Lane yolu üzerinde Hertford Koleji’nin iki bölümünü birbirine bağlamaktadır. Fevkalade tasarımı ile şehirde görülecek en önemli yerlerin arasına girmiş olan bu köprü 1914 yılında inşa edilmiş.
Hatalı bir şekilde Venedik’te bulunan Bridge of Sighs’in bir kopyası olduğu söylense de aslında yine aynı şehirdeki Rialto köprüsüne daha çok benzemektedir.
Ashmolean Müzesi
Oxford gezisi içinde seçebileceğiniz diğer bir önemli nokta, dünyanın ilk üniversite müzesi ve İngiltere’nin de en eski müzesi olan Ashmolean müzesi olabilir.
1683 yılında kurulmuş olan müzede; ünlü ressamların tabloları, mısır mumyaları, İslam sanatı, Hint tekstili, antik belgeler, nadir porselenler, gümüşler, paha biçilmez müzik aletleri gibi eserler 4 katta sergilenmektedir.
Çeşitli söyleşiler ve sergilerin de yapıldığı bu kültür merkezini Pazartesi hariç diğer günler 10.00 – 17.00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.
Web : ashmolean.org
Museum of the History of Science – Bilim Tarihi Müzesi
Oxford’da görmek isteyebileceğiniz diğer bir müze, Broad Caddesi üzerinde bulunan, Orta Çağ’dan 19. yüzyıla kadar uzanan döneme ait bilim araçlarını bünyesinde bulunduran Bilim Tarihi Müzesi olabilir.
1683 yılında inşa edilmiş olan müze, Albert Einstein’ın 1931’de Oxford Üniversitesinde kullandığı yazı tahtasını da sergilemekte. Fazla büyük olmayan bu müzeyi bir saatlik bir zaman dilimi içerisinde ücretsiz olarak gezip bitirmeniz mümkün.
Web : mhs.ox.ac.uk
Bicester Village Outlet Alışveriş Merkezi
Pek çok ünlü markanın ve 160 dan fazla butik mağazanın yer aldığı bu alışveriş köyünde, Londra’da çok pahalı bulduğunuz ürünleri %60’a varan indirimlerle alabilirsiniz.
Farklı sokaklarda bulunan villa-ev tarzındaki mağazalara alışveriş için 2016 yılında 6 milyondan fazla ziyaretçi gelmiş ve bunların %34’ü Çinli müşteriler olarak kayda geçmiş.
Londra’dan bir saatlik mesafede bulunan Avrupa’nın bu ünlü alışveriş merkezine her sabah Londra’dan özel otobüs kalkmakta ve akşamda geri dönmektedir. Oxford şehir merkezinden kalkan otobüs ya da trenle de buraya ulaşmak mümkün.
Web : bicestervillage.com
Punting
Oxford gezisi içinde yapabileceğiniz eğlecenceli bir etkinlik olarak Punting’i önerebilirim. Bir kişi uzun bir çubukla bir tekneyi idare etmekte, bu sırada siz de oturup Thames nehri üzerinde yol alırken manzaraları izleyip fotoğraf çekebilmektesiniz. Punt’ları, Magdalen Köprüsü’ne giderek burada kiralayabilirsiniz.
Web : oxfordpunting.co.uk
Oxford Fotoğrafları
Yazımın sonunda Oxford Gezisi içinde çektiğim diğer fotoğrafları sizinle paylaşmak istiyorum. Bir beton yığınının içinde değil, yüzyıllar öncesinden gelen tarihi eser niteliğindeki yapılarıyla ünlü bir şehrin sokaklarında yürümek isterseniz Oxford’a mutlaka uğrayın.